Ders 27-2, Adjectives / Sıfatlar feel like, look like, smell like, sound like, taste like with nouns

Merhaba arkadaşlar, İngilizce serüvenimize devam ediyoruz. Bir önceki yayında ele alınan '' be, become, feel, get, seem, appear, look, smell, sound, taste " yani " Adjectives with Stative Verbs " konusuyla bağlantılı olarak anlatılan bir konu daha var arkadaşlar. İşin aslına bakılırsa bu konu " Adjectives / Sıfatlar " konu başlığı altında değil. Fakat genellikle kitaplarda veya yayınlarda bir önceki derste ele alınan konunun ardından hemen aşağıda anlatacak olduklarımızdan bahsedilir. Ben de geleneğe uyup, aynı yolu izledim. Eminim ki karşınıza hemen hemen her yerde çıkacak olan konunun bu yanının sizin için son derece faydalı olacağını düşünüyorum. Bu seferde de aynı fiillerden bahsedeceğiz. Ancak bu sefer "Adjectives / Sıfatlar " ile kullanımı değil, " Nouns / İsimler " ile kullanımlarını inceleyeceğiz. Bunun ardından ise konuyla alakalı diğer yapılar ve kullanımlar var.Buyrun, hemen başlayalım.


a) "feel, look, smell, sound, taste " fiillerinin " like " ile kullanımı söz konusu olduğunda bir isim yazılması gerekir.  Formüle edecek olursak;

" feel like, look like, smell like, sound like, taste like +  noun ( isim ) " şeklinde bir şey yazabiliriz.

Böyle bir durumda anlam bazında bazı değişiklikler meydana gelir. Önce aşağıdaki tabloya göz atalım, ardından da incelememize geçelim.
























a.1. look like + ( a/an ) noun ( isim )

Anlam olarak " ............ benzemek, gibi görünmek "tir.

You look like your father.
Baban gibi görünüyorsun - Babana benziyorsun.

He is forty, but he looks like a child.
Kırk yaşında ama bir çocuğa benziyor - çocuk gibi görünüyor.

That car looks like expensive.
Bu araba pahalı duruyorgibi görünüyor.


a.2. feel like + ( a/an ) noun ( isim )

Anlamı " ............gibi hissetmek, gibi durmak " tır.

She has got three children, but she feels like a child.
Üç çocuğu var fakat kendini bir çocuk gibi hissediyor.

This dress feels like cotton.
Bu elbise pamuklu gibi duruyor.

Even if we are in our seventies, we still feel like young.
Yetmişimizde olmamıza rağmen, hala genç gibi hissediyoruz.


a.3. taste like + ( a/an ) noun  ( isim )

Anlamı " tadı ........ ya benziyor, gibi " demektir.

This meal tastes like my mother's. It takes me to the times I was a child.
Yemeğin tadı anneminki gibi. Beni çocukluk zamanlarıma götürüyor.

I didn't like the soup. I tasted like sour.
Çorbayı beğenmedim. Tadı ekşiye benziyor.

The tea tasted like cold water. I am sure you didn't heat it up enough.
Çayın tadı soğuk suya gibi .Eminim ki yeteri derecede ısıtmadın.


a.4. smell like + ( a/an ) noun ( isim )

Anlamı "...... gibi kokuyor " demektir.

I like your perfume. You smell like a rose.
Parfümünü seviyorum. Bir gül gibi kokuyorsun.

She used a new room spray. Her room smells like daisy.
Yeni bir oda parfümü kullandı. Odası papatya gibi kokuyor.

The papers belonging to the old times on the shelves smelt like dust.
Eski zamanlara ait belgeler raflardaki tozlar gibi kokuyordu.


a.5. sound like + ( a/an ) noun ( isim )

Anlamı " kulağa ...... gibi geliyor " demektir.

We have some suspicious about the news. It sounds like a robbery.
Haberler hakkında bazı şüphelerimiz var. Kulağa bir hırsızlıkmış gibi geliyor.

I heard a strange and loud noise outside. It sounded like an accident.
Dışarıda garip ve yüksek bir ses duydum. Kulağa bir kazaymış gibi geldi.


b) " look, taste, smell " eğer bir eylemi niteliyorsa zarf kullanılır. Aşağıdaki cümlelerdeki anlam farklarına dikkat edelim;

My mom looked angry.
Annem kızgın gibi / görünüyor. ( my mom tanımlıyor, adjective )

My mom looked at me angrily.
Annem kızgın bir şekilde bana baktı. ( burada ise " look " fiilinin nasıl olduğu tanımlanıyor, adverb )


The meal tasted delicious.
Yemeğin tadı lezzetli. ( the meal tanımlanıyor, adjective )

I tasted the meal suspiciously.
Yemeğin tadına şüpheyle baktım. ( suspiciously " taste " fiilini nitelemekte, adverb )


The room smells wonderful.
Oda harika kokuyor. ( the room tanımlanıyor, adjective )

My wife smelt the room happily.
Eşim mutlu bir şekilde odayı kokladı. ( happily " smell " eyleminin nasıl olduğunu belirtiyor, adverb )


c) " turn ( out ), grow " eğer bir nesnenin oluşumundaki değişikliği ifade ediyor ise bir adjective / sıfat kullanılır.

At the first, he  was so happy, but later his face turned out white.
Başlangıçta oldukça mutluydu, fakat sonra yüzü bembeyaz oldu.

We believed you were quilty, but you turned out innocent.
Suçlu olduğuna inanıyorduk, fakat masum olduğun ortaya çıktı.

The day started cloudly, but later it turned out sunny.
Gün bulutlu başladı, fakat sonradan güneşli oldu.

Hurry up! We must go home now. It grew dark.
Acele et! Hemen eve gitmeliyiz. Hava karardı.

My mother grows angry when I don't do what she wants.
İstediğini yapmadığımda annem kızar / kızmaya başlar.

The work grows dangerous for the workers if the necessary precautions arent't taken.
Eğer gerekli önlemler alınmaz ise iş işçiler için tehlikeli olur / olmaya başlar.

c.1. Ancak bu fiiller bir eylemi-fiili bildiriyor ise yukarıdaki örnek cümlelerin aksine sıfat yerine adverb / zarf kullanılır.

The babies grow quickly.
Bebekler hızlı büyür.

The flowers grow quickly in a short time.
Çiçekler kısa bir süre içinde hızlı büyüdü.

The trees grow silently.
Ağaçlar sessizce büyür.

The students turned the pages carelessly.
Öğrenciler sayfaları dikkatsizce çevirdi.


d) " keep, remain " filleri nesnelerin durumlarını ifade ederken sıfatlarla kullanılabilir.

Whereas you shouted at me, I remained silent.
Bana bağırdığın halde sessiz kaldım.

Many things cahange in this life, but something remains unchanged.
Bu hayatta bir çok şey değişir, fakat bazıları değişmeden kalır.

He can keep calm under hard conditions.
Zor şartlar altında sakin kalabilir.

We must keep quiet when our teacher comes to the class.
Öğretmenimiz sınıfa geldiğinde sessiz olmalıyız.

İndirme linki : http://www.slideshare.net/alikemal28/look-feelsmellsoundtaste-like-with-nounsadjectives-and-adverbs

Umarım bu çalışma sizin için faydalı olmuştur. Dediğim gibi bu yapılar son derece önemli olmakla
beraber, dil yetilerinizi geliştirmeye yardımcı olacaktır. Ana konumuz olan " Adjectives / Sıfatlar "
ile ilgili bir sonraki yayınımızda görüşmek üzere arkadaşlar. 

0 Komentar untuk "Ders 27-2, Adjectives / Sıfatlar feel like, look like, smell like, sound like, taste like with nouns"

Back To Top